Van Gölü’nde madencilik durdurulsun

Ekoloji 30.09.2025 - 11:24, Güncelleme: 30.09.2025 - 11:24
 

Van Gölü’nde madencilik durdurulsun

Van Gölü havzasında 100’ün üzerinde maden ocağı faaliyet gösteriyor. Uzmanlar, artan madencilik ve taş ocaklarının hem yaşam alanlarını hem de göl ekosistemini ciddi biçimde tehdit ettiğini vurguluyor.
Fotoğraf: Ma Asopress - Van Gölü’ne yakın yerleşim alanlarının çevresinde son yıllarda hızla artan taş ocakları, kırma-eleme tesisleri, hazır beton işletmeleri ve madencilik faaliyetleri hem bölge halkının yaşam alanlarını hem de kapalı bir havza olan göl ekosistemini tehdit ediyor. Havza genelinde 53 farklı maden için arama ve işletme ruhsatı bulunurken, bunların 52’si faal durumda. Van Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği’ne (ÇEV-DER) göre kent genelinde toplamda 100’ün üzerinde maden ocağı faaliyet gösteriyor. Mezopotamya Ajansından Zeynep Durgut'un haberine göre arama ve işletme ruhsatı verilen ocakların 20’si Van’da yer alıyor. Erciş’te 8, Edremit ve Gürpınar’da 6’şar, Gevaş’ta 4, Bahçesaray, Başkale ve Özalp’te 2’şer, Çaldıran, Çatak ve Saray’da ise birer ocağın bulunduğu belirtiliyor. Bölgede Silahtaroğlu, Köroğlu Doğu İnşaat, Sezeroğlu, Berçelan Madencilik, Öz Seyhanlar, Hazır Beton Madencilik gibi şirketler ile TCK 11. Bölge Müdürlüğü ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) faaliyet yürütüyor. Denetimsiz faaliyetlerin bölgenin ekolojik yapısı üzerinde ciddi tehdit oluşturduğu vurgulanıyor. Silahtaroğlu’nun kapasite artışı girişimi Silahtaroğlu Şirketi, Van’ın Tuşba ilçesi Esenpınar Mahallesi’nde işlettiği taş ocağı ve kırma-eleme tesisi için kapasite artışı başvurusunda bulundu. Başvuruda mevcut 24 hektarlık alanın 94 hektara çıkarılması, kırma-eleme kapasitesinin artırılması ve yılda çok sayıda dinamit patlatılması öngörülüyor. ÇED süreçlerinde gündeme gelen bu talepler, Van Gölü’nün ekolojik dengesi ve mera alanları açısından büyük risk taşıyor. Ancak resmi ÇED kararlarının kamuya açık paylaşılmaması, karar süreçlerinde şeffaflık eksikliğine işaret ediyor. Köroğlu İnşaat’a ÇED muafiyeti Van Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Köroğlu İnşaat Hazır Beton Madencilik’in Tuşba ilçesi Beyüzümü Mahallesi’nde planladığı kırma-eleme tesisi için “ÇED gerekli değildir” kararı verdi. Uzmanlara göre bu tür kararlar, halkın katılımı olmadan ve dosyalar ayrıntılı incelenmeden alındığı için uzun vadede ekolojik tahribat riskini büyütüyor. Toz, gürültü ve habitat kaybı Taş ocaklarında dinamit patlatmalarıyla oluşan gürültü ve titreşimler hem halkı hem de bölgedeki canlıları olumsuz etkiliyor. Kırma-eleme faaliyetlerinden yayılan yoğun toz bulutu, mera alanlarına ve ekinlere zarar veriyor, tarım ve hayvancılığı geriletiyor. Yağışlarla göle taşınan partiküller, zaten kirlilik baskısı altındaki Van Gölü’nü daha kırılgan hale getiriyor. Şirketler denetimden kaçıyor ÇED süreçlerindeki değişiklikler ve muafiyet kararları, projelerin etkilerinin olduğundan küçük gösterilmesine yol açıyor. Projelerin parçalara bölünerek ayrı ayrı değerlendirilmesi, şirketlerin denetimden kaçmasına zemin hazırlıyor. Çevre örgütlerinden çağrı Köylüler ve çevre örgütleri, Van Gölü çevresindeki madencilik faaliyetlerinin durdurulmasını, ÇED süreçlerinin şeffaf yürütülmesini ve göl çevresinde yeni projelerin tamamen yasaklanmasını talep ediyor. Uzmanlar, gölün ekolojik değerine, inci kefali gibi endemik türlerin korunmasına ve kuş göç yolları üzerindeki önemine dikkat çekiyor.
Van Gölü havzasında 100’ün üzerinde maden ocağı faaliyet gösteriyor. Uzmanlar, artan madencilik ve taş ocaklarının hem yaşam alanlarını hem de göl ekosistemini ciddi biçimde tehdit ettiğini vurguluyor.

Fotoğraf: Ma

Asopress -
Van Gölü’ne yakın yerleşim alanlarının çevresinde son yıllarda hızla artan taş ocakları, kırma-eleme tesisleri, hazır beton işletmeleri ve madencilik faaliyetleri hem bölge halkının yaşam alanlarını hem de kapalı bir havza olan göl ekosistemini tehdit ediyor. Havza genelinde 53 farklı maden için arama ve işletme ruhsatı bulunurken, bunların 52’si faal durumda. Van Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği’ne (ÇEV-DER) göre kent genelinde toplamda 100’ün üzerinde maden ocağı faaliyet gösteriyor.

Mezopotamya Ajansından Zeynep Durgut'un haberine göre arama ve işletme ruhsatı verilen ocakların 20’si Van’da yer alıyor. Erciş’te 8, Edremit ve Gürpınar’da 6’şar, Gevaş’ta 4, Bahçesaray, Başkale ve Özalp’te 2’şer, Çaldıran, Çatak ve Saray’da ise birer ocağın bulunduğu belirtiliyor. Bölgede Silahtaroğlu, Köroğlu Doğu İnşaat, Sezeroğlu, Berçelan Madencilik, Öz Seyhanlar, Hazır Beton Madencilik gibi şirketler ile TCK 11. Bölge Müdürlüğü ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) faaliyet yürütüyor. Denetimsiz faaliyetlerin bölgenin ekolojik yapısı üzerinde ciddi tehdit oluşturduğu vurgulanıyor.

Silahtaroğlu’nun kapasite artışı girişimi

Silahtaroğlu Şirketi, Van’ın Tuşba ilçesi Esenpınar Mahallesi’nde işlettiği taş ocağı ve kırma-eleme tesisi için kapasite artışı başvurusunda bulundu. Başvuruda mevcut 24 hektarlık alanın 94 hektara çıkarılması, kırma-eleme kapasitesinin artırılması ve yılda çok sayıda dinamit patlatılması öngörülüyor. ÇED süreçlerinde gündeme gelen bu talepler, Van Gölü’nün ekolojik dengesi ve mera alanları açısından büyük risk taşıyor. Ancak resmi ÇED kararlarının kamuya açık paylaşılmaması, karar süreçlerinde şeffaflık eksikliğine işaret ediyor.

Köroğlu İnşaat’a ÇED muafiyeti

Van Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Köroğlu İnşaat Hazır Beton Madencilik’in Tuşba ilçesi Beyüzümü Mahallesi’nde planladığı kırma-eleme tesisi için “ÇED gerekli değildir” kararı verdi. Uzmanlara göre bu tür kararlar, halkın katılımı olmadan ve dosyalar ayrıntılı incelenmeden alındığı için uzun vadede ekolojik tahribat riskini büyütüyor.

Toz, gürültü ve habitat kaybı

Taş ocaklarında dinamit patlatmalarıyla oluşan gürültü ve titreşimler hem halkı hem de bölgedeki canlıları olumsuz etkiliyor. Kırma-eleme faaliyetlerinden yayılan yoğun toz bulutu, mera alanlarına ve ekinlere zarar veriyor, tarım ve hayvancılığı geriletiyor. Yağışlarla göle taşınan partiküller, zaten kirlilik baskısı altındaki Van Gölü’nü daha kırılgan hale getiriyor.

Şirketler denetimden kaçıyor

ÇED süreçlerindeki değişiklikler ve muafiyet kararları, projelerin etkilerinin olduğundan küçük gösterilmesine yol açıyor. Projelerin parçalara bölünerek ayrı ayrı değerlendirilmesi, şirketlerin denetimden kaçmasına zemin hazırlıyor.

Çevre örgütlerinden çağrı

Köylüler ve çevre örgütleri, Van Gölü çevresindeki madencilik faaliyetlerinin durdurulmasını, ÇED süreçlerinin şeffaf yürütülmesini ve göl çevresinde yeni projelerin tamamen yasaklanmasını talep ediyor. Uzmanlar, gölün ekolojik değerine, inci kefali gibi endemik türlerin korunmasına ve kuş göç yolları üzerindeki önemine dikkat çekiyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve asopress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.