Taylan Kulaçoğlu hayatını kaybetti

Devrimci duruşu ile tanınan Taylan Kulaçoğlu hayatını kaybetti.

Foto: Sosyal Medya Asopress - Geçirdiği beyin kanamasının ardından yoğun bakıma kaldırılan Taylan Kulaçoğlu hayatını kaybetti. Kulaçoğlu kimdir? Taylan Kulaçoğlu, 1981 doğumlu bir sosyal aktivist ve “Taylanimo” olarak da biliniyordu. Babası Trabzon, annesi Van kökenliydi ve genç yaşta Fransa’ya giderek orada yaşadı, Fransız vatandaşlığı aldı.  Türkiye’ye dönüşü sonrası siyasi ve dijital aktivizm alanlarında öne çıktı.  Kulaçoğlu’nun adı özellikle RedHack soruşturmalarıyla, sosyal medya paylaşımları ve “İsimsizler Hareketi” gibi oluşumlarla anıldı.  2013’ten itibaren Türkiye’ye dönmesinden sonra gözaltılar yaşadı, yurt dışı çıkış yasağı getirildi. 2020’de “İsimsizler Hareketi” nedeniyle sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle tutuklandı, yaklaşık yedi ay cezaevinde kaldı; tahliye sonrası çeşitli seyahat kısıtlamaları ile karşılaştı.  Politik yönü, dijital aktivizmle kesişen alanlarda: ifade özgürlüğü, devletin siber güvenlik politikaları, sosyal medya kontrolü, sansür ve devletin sivil topluma yaklaşımı gibi konularda eleştiriler geliştiriyordu. RedHack soruşturması ve “İsimsizler Hareketi” bağlamında, devletin güvenlik aygıtlarıyla bireyin dijital alandaki eylemleri arasındaki gerilimi somut bir şekilde temsil etti. Siyasal iktidarın “ulusal güvenlik”, “terör” gibi kavramları dijital muhalefeti sınırlandırmak için kullanmasına ilişkin tartışmalarda Kulaçoğlu’nun durumu bir örnek teşkil etti. Ayrıca, yurtdışına çıkış yasağı, gözaltı, cezaevi süreleri gibi pratikler üzerinden devletin kontrol mekanizmaları ile bireysel hak ve özgürlükler arasındaki sınırı gösteriyordu. Ölümü, geçtiğimiz günlerde geçirdiği beyin kanaması sonucu yoğun bakıma kaldırılması ve yapılan müdahalelere rağmen kaybedilmesiyle gerçekleşti.  Avukatı Tamer Doğan’ın açıklamasına göre, yaklaşık 10 gündür sağlık mücadelesi veriyordu ve ölüm tarihi 16 Eylül 2025 olarak bildirildi.  Kulaçoğlu’nun yaşamı, günümüzde Türkiye’de dijital muhalefet, sivil toplum ve ifade özgürlüğü ekseninde var olan siyasi gerilimi ve devletin suçlama ve cezalandırma araçlarını nasıl kullandığını gösteren keskin örneklerden biridir. Ölümü, yalnızca kişisel bir trajedi değil; aynı zamanda bu çatışmalı alanlarda hâlâ yaşanan riskler ve sınırlamaların da bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Haber Merkezi