Bakırhan koruculara iş buldu: Çobanlık
Bakırhan koruculara iş buldu: Çobanlık
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan çiftçi buluşmasında konuşarak barış sürecinde korucuların ne yapabileceğini önerdi.
Fotoğraf: Asopress
Asopress - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Muş’ta düzenlenen ‘Tarımsal Krize Karşı Çiftçilerle Buluşma’ programında konuştu. Barış sürecinin önemine vurgu yapan Bakırhan, koruculara ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Muş Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Tarımsal Krize Karşı Çiftçilerle Buluşuyoruz” etkinliğine katıldı. Toplantıya çok sayıda çiftçinin yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri de iştirak etti.
Bakırhan konuşmasında, barış sürecine ve bölgenin ekonomik sorunlarına dikkat çekti. “1990’da Muş’ta 1 milyon 800 bin küçükbaş hayvan vardı. Bugün bu sayı yarının da altına düştü. Topa tüfeğe ayırdığınız bütçeyi tarıma ve hayvancılığa ayırın” diyen Bakırhan, korucularla ilgili şu ifadeleri kullandı:
" Korucu arkadaşlar işsiz kalmayacak; elindeki silahı al, ver sopayı, köyde hayvan baksın. Daha onurlu bir görevdir; köylüsünü ezmek yerine, kendi insanına silah çekmek yerine hayvan gütsünler" dedi.
“BU SÜREÇ DEVLETLE 86 MİLYON İNSAN ARASINDAKİ BİR SÜREÇTİR”
Konuşmasında Malazgirt vurgusu yapan Bakırhan, Muş’un Türkler ve Kürtler için “kader ortaklığının” simgesi olduğunu belirterek, “1071’de kurduğumuz kader ortaklığı bin yıl sonra demokratik bir zeminle yeniden güncellenmelidir” dedi. Barış sürecinin yalnızca DEM Parti ile iktidar arasında değil, devletle halk arasında yürütülmesi gereken bir süreç olduğunu ifade eden Bakırhan şöyle konuştu:
“Yüreğimiz acı içinde olsa da, kayyumlar atansa da, binlerce arkadaşımız cezaevinde olsa da bu sürecin ilerlemesini istiyoruz. Çünkü bu süreç cezaevlerini boşaltacak, acılarımızı dindirecek. Bu süreç başarıya ulaşırsa çiftçimiz gübre, mazot ve elektrik desteği alacak. Türkiye’nin bütçesi savaşa değil, üretime gidecek.”
“LOZAN TARTIŞMALARIYLA BARIŞ SABOTE EDİLİYOR”
Gündemdeki Lozan tartışmalarına da değinen Bakırhan, bu tartışmaların toplumu korkuya sürüklemek için kullanıldığını ileri sürdü. “Barışı konuştuğumuz bir dönemde ‘devlet bölünüyor’ diyerek süreci sabote etmek isteyenler var” diyen Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhuriyeti yok etmek değil, birlikte kurduğumuz cumhuriyeti demokratikleştirmek istiyoruz. Bu ülkenin her köşesinde yatırımlar yapılırken Muş, Bulanık, Malazgirt ve Vartinis neden dışlanıyor?”
“ÇATIŞMA BİTMELİ, ÇİFTÇİ ÜRETİME DÖNMELİ”
Ekonomik sorunlara da değinen Bakırhan, ithalat politikalarının çiftçiyi köyden göç etmeye zorladığını söyledi. Et ve buğday fiyatlarındaki artışı tarım politikalarına bağlayan Bakırhan, “Türkiye tarım ülkesi ama 9 milyon ton buğday ithal ediyor. Bu doğru bir tablo değil” dedi.
Bakırhan, şunları kaydetti:
“Çatışma ortamı hepimize yoksulluk getirdi. Türkiye'nin bütçesinden 40 yıldır çatışmaya giden milyarlar, çiftçiye ve emekçiye yönlendirilmeliydi. Emekli 12-14 bin lira maaşla geçinemiyor. 22 bin TL maaş alan bile ev kirasını ödeyemiyor. Bu da çatışmalı süreçlerin doğrudan sonucudur.”
“MİTİNG SÖZÜ VERDİ: ŞEKER PANCARINDA KOTA KALKSIN”
Şeker pancarında uygulanan kotanın kaldırılması için miting yapacaklarını açıklayan Bakırhan, ithalat yerine yerli üretimin teşvik edilmesini istedi. “Amerika’dan sigara ithal edeceğine bırak Muşlu üretici sigara üretsin” diyen Bakırhan, özelleştirilen süt ve şeker fabrikalarının yeniden kamuya kazandırılması gerektiğini savundu.
“Hayvancılık var, ama süt fabrikası özelleştiriliyor. Besicilik var, et kombinası kapatılıyor. Şeker fabrikası var, o da özelleştiriliyor. Bu politikalarla üretim olmaz. Devlet çiftçiyi desteklemeli, ithalatı durdurmalı.”
Haber Merkezi
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.