Akdeniz'in kanayan yarası Göynük Çayı

Ekoloji 13.05.2025 - 15:37, Güncelleme: 13.05.2025 - 15:37
 

Akdeniz'in kanayan yarası Göynük Çayı

Göynük Çayı'na dökülen inşaat molozları ve plastik atıklar Akdeniz'i tehdit ediyor.
Asopress - Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Göynük Beldesi'nde Göynük Çayı çevresine dökülen inşaat molozları ve plastik atıklar, hem yerel ekosistemi hem de Akdeniz’i tehdit eden ciddi bir çevre sorunu haline geldi. Otellerin tadilat dönemlerinde çıkan atıkların çay kenarına kontrolsüz şekilde bırakıldığı belirtiliyor. Toros Dağları’nın batı uzantısındaki Bey Dağları’ndan doğarak Göynük beldesinin içinden geçen çay, doğal bitki örtüsü ve zengin yer altı su kaynaklarıyla biliniyor. Ancak çevreye gelişigüzel dökülen atıkların içindeki zehirli ve kanserojen maddelerin özellikle yağışlı günlerde toprağa karışarak hem su kaynaklarını hem de deniz yaşamını tehdit ettiği kaydediliyor. Doğada Asırlarca Çözünmeyen Atıklar Kıyıya Yığılıyor Çevre gözlemlerine göre, Göynük Çayı kıyısına bırakılan atıkların önemli bir kısmını plastik, boya, yapıştırıcı, strafor ve yalıtım malzemeleri oluşturuyor. Bu maddelerin doğada çözünme süresi yüzyılları bulurken, mevcut kirlilik yalnızca karasal yaşamı değil, çayın taşıdığı atıklarla birlikte ulaştığı Akdeniz’deki deniz ekosistemini de etkiliyor. Ekolojist Uyarıyor: “Sistematik Bir Tahribat Söz Konusu” Bölgede yaşanan çevresel soruna dikkat çeken Ekolojist Dursun Satıcı, Göynük’te doğaya yönelik sistematik bir tahribatın yaşandığını söyledi. Otellerin her yıl yenileme çalışmaları sırasında oluşan atıkların, çay yatağına döküldüğünü ifade eden Satıcı, “10 kilometre ötede çöp toplama tesisi bulunmasına rağmen, plastik içerikli atıklar doğrudan dere yatağına dökülüyor. Bu da doğada uzun vadeli zararlar yaratıyor. Canlı yaşamı tehdit altında” dedi. Satıcı, yerel ve merkezi yönetimlerin sorunu görmezden geldiğini belirterek, bölgede “Kadıkapı Yağmurları” olarak bilinen uzun süreli yağışların ardından çayın taşarak plastikleri denize taşıdığını vurguladı. “Bu, deniz canlıları için de büyük bir risk” dedi. “Doğa Katlediliyor, Sessizlik Suça Ortaklıktır” Göynük Çayı’nın 20 kilometre uzunluğunda bir su yolu olduğuna dikkat çeken Satıcı, “Bölge, daha önce zengin bitki örtüsüne sahipti, şimdi neredeyse hiçbir şey kalmadı. Doğa adım adım yok ediliyor” diye konuştu. Satıcı, bölgede çöplerin yasal bertaraf merkezlerine taşınması gerektiğini belirtirken, ciddi bir iddiayı da gündeme taşıdı: “Yerel yönetimin kendisi de bu alana atık döküyor. Suçu yalnızca özel işletmelere atmak doğru değil. Belediyeler de bu doğa tahribatına ortak oluyor.” “Bu Sessizlik Gelecek Kuşaklara Zarar Olarak Dönecek” Ekolojik krize karşı acil önlem alınması gerektiğini vurgulayan Satıcı, “Bugünün sorumluluğunu taşımazsak, yarının yıkımı çok daha büyük olur. Bu sadece bir çevre sorunu değil, toplumsal sorumluluk meselesidir” dedi. Halkı da bu konuda duyarlı olmaya çağırdı. Bölgedeki bu durumun sürmesi halinde hem kara hem de deniz ekosistemlerinde geri dönüşü olmayan tahribatların yaşanabileceği uyarısı yapılıyor. Uzmanlara göre Göynük Çayı’ndaki kirlilik, sadece yerel değil, küresel çevre zincirinin bir parçası olarak daha geniş alanları etkileyebilir. Kaynak: MA /Abdulkadir Ayten   
Göynük Çayı'na dökülen inşaat molozları ve plastik atıklar Akdeniz'i tehdit ediyor.

Asopress - Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Göynük Beldesi'nde Göynük Çayı çevresine dökülen inşaat molozları ve plastik atıklar, hem yerel ekosistemi hem de Akdeniz’i tehdit eden ciddi bir çevre sorunu haline geldi. Otellerin tadilat dönemlerinde çıkan atıkların çay kenarına kontrolsüz şekilde bırakıldığı belirtiliyor.

Toros Dağları’nın batı uzantısındaki Bey Dağları’ndan doğarak Göynük beldesinin içinden geçen çay, doğal bitki örtüsü ve zengin yer altı su kaynaklarıyla biliniyor. Ancak çevreye gelişigüzel dökülen atıkların içindeki zehirli ve kanserojen maddelerin özellikle yağışlı günlerde toprağa karışarak hem su kaynaklarını hem de deniz yaşamını tehdit ettiği kaydediliyor.


Doğada Asırlarca Çözünmeyen Atıklar Kıyıya Yığılıyor

Çevre gözlemlerine göre, Göynük Çayı kıyısına bırakılan atıkların önemli bir kısmını plastik, boya, yapıştırıcı, strafor ve yalıtım malzemeleri oluşturuyor. Bu maddelerin doğada çözünme süresi yüzyılları bulurken, mevcut kirlilik yalnızca karasal yaşamı değil, çayın taşıdığı atıklarla birlikte ulaştığı Akdeniz’deki deniz ekosistemini de etkiliyor.


Ekolojist Uyarıyor: “Sistematik Bir Tahribat Söz Konusu”

Bölgede yaşanan çevresel soruna dikkat çeken Ekolojist Dursun Satıcı, Göynük’te doğaya yönelik sistematik bir tahribatın yaşandığını söyledi. Otellerin her yıl yenileme çalışmaları sırasında oluşan atıkların, çay yatağına döküldüğünü ifade eden Satıcı, “10 kilometre ötede çöp toplama tesisi bulunmasına rağmen, plastik içerikli atıklar doğrudan dere yatağına dökülüyor. Bu da doğada uzun vadeli zararlar yaratıyor. Canlı yaşamı tehdit altında” dedi.

Satıcı, yerel ve merkezi yönetimlerin sorunu görmezden geldiğini belirterek, bölgede “Kadıkapı Yağmurları” olarak bilinen uzun süreli yağışların ardından çayın taşarak plastikleri denize taşıdığını vurguladı. “Bu, deniz canlıları için de büyük bir risk” dedi.

“Doğa Katlediliyor, Sessizlik Suça Ortaklıktır”

Göynük Çayı’nın 20 kilometre uzunluğunda bir su yolu olduğuna dikkat çeken Satıcı, “Bölge, daha önce zengin bitki örtüsüne sahipti, şimdi neredeyse hiçbir şey kalmadı. Doğa adım adım yok ediliyor” diye konuştu.

Satıcı, bölgede çöplerin yasal bertaraf merkezlerine taşınması gerektiğini belirtirken, ciddi bir iddiayı da gündeme taşıdı: “Yerel yönetimin kendisi de bu alana atık döküyor. Suçu yalnızca özel işletmelere atmak doğru değil. Belediyeler de bu doğa tahribatına ortak oluyor.”


“Bu Sessizlik Gelecek Kuşaklara Zarar Olarak Dönecek”

Ekolojik krize karşı acil önlem alınması gerektiğini vurgulayan Satıcı, “Bugünün sorumluluğunu taşımazsak, yarının yıkımı çok daha büyük olur. Bu sadece bir çevre sorunu değil, toplumsal sorumluluk meselesidir” dedi. Halkı da bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.

Bölgedeki bu durumun sürmesi halinde hem kara hem de deniz ekosistemlerinde geri dönüşü olmayan tahribatların yaşanabileceği uyarısı yapılıyor. Uzmanlara göre Göynük Çayı’ndaki kirlilik, sadece yerel değil, küresel çevre zincirinin bir parçası olarak daha geniş alanları etkileyebilir.

Kaynak: MA /Abdulkadir Ayten 
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve asopress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.