Besta, Cudi ve Gabar'da mücadele sürecek

Ekoloji 16.09.2025 - 18:08, Güncelleme: 16.09.2025 - 18:08
 

Besta, Cudi ve Gabar'da mücadele sürecek

Besta'ya yapılan yürüyüşe konuşanlar: Mücadele sürecek
Foto: MA Asopress - Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde, Şırnak’ta doğa talanına karşı “Eko kırıma geçit yok, doğa talanına karşı yürüyoruz” şiarıyla Besta bölgesinde yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşün ardından gece boyunca nöbet eylemi gerçekleştirildi. Eyleme Türkiye’nin farklı kentlerinden ve Kürt illerinden ekoloji hareketleri katıldı. Amed, Mardin ve Urfa ekoloji dernekleri, Mezopotamya Ekoloji Hareketi ve Polen Ekoloji temsilcileri, “barışın toplumsallaşması ve ekolojik bir barış için ortak mücadele” çağrısı yaptı.  “35 yıldır yasaklı bölgede halk direniş gösteriyor” İstanbul’dan katılan Polen Ekoloji aktivisti Cemre Nayir, bölgede yıllardır süren orman kesimi ve petrol aramalarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Burada doğanın nasıl tahrip edildiğini hep duyduk ama gelip görmek çok farklı. 35 yıldır yasaklı olan bir bölgede halk, doğa talanına karşı halaylarla direniş gösteriyor. Cûdî Dağı maden sahasına dönüştürülmüş. Petrol aramalarında Avrupa’da yasaklı olan kırma tekniği kullanılıyor. Bu yöntem yeraltı sularını zehirliyor. Rant politikaları nedeniyle Şırnak’ta artık ciddi su sorunları yaşanıyor. Bu yıl kentte 50 derece sıcaklık rekoru kırıldı. Ekoloji hareketleri olarak buradaki direnişi tanıyor ve dayanışmayı büyütmek istiyoruz.”  “Ekolojik yıkım herkesi etkiliyor” Dayanışmanın önemine değinen Nayir, “Cerattepe’den Şırnak’a kadar her yerde aynı sermaye doğayı yok ediyor. İstanbul’daki su krizi ile Besta’daki ağaç kıyımı birbirinden bağımsız değil. Tek bir gezegenimiz var ve birlikte mücadele etmek zorundayız” dedi.  “Örgütlü mücadele ile kazanabiliriz” Amed Ekoloji Derneği üyesi Gökhan Saran ise, “Şırnak’ta yıllardır süren orman kesimleri, insansızlaştırma politikasının bir parçası. Aynı durum Diyarbakır’ın Pasur ve Lice bölgelerinde de yaşanıyor. Örgütlü bir mücadeleyle bu talanı durdurabiliriz. Kasım ayında ekokırım yaşanan alanlarda fidan dikimleri gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.  “Barışın yolu doğadan geçiyor” Mardin Ekoloji Derneği üyesi Felemez Önen, bölgede artan doğa tahribatına dikkat çekerek, “Şırnak’ta maden, petrol ve karakol projeleri adı altında doğa yok ediliyor. Bir baraj yapılınca sadece doğa değil, bir yaşam da yok oluyor. Türkiye’deki tüm ekoloji hareketleri yönünü Şırnak’a çevirmeli. Doğa özgür olmadan barıştan bahsetmek mümkün değil” dedi.  “Herkesin sorunu” Urfa Ekoloji Derneği’nden Serhat Altandağ da destek için geldiklerini belirterek, “Aydın’daki zeytinliklerden İzmir’deki ekoloji derneklerine kadar bugün Besta’da kesilen ağaçlar hepimizin sorunu. İnsansızlaştırma ve duyarsızlaştırmaya karşı omuz omuza mücadele edeceğiz” açıklamasını yaptı.  “Ekoloji barışın teminatıdır” Mezopotamya Ekoloji Hareketi Eşsözcüsü Erdoğan Ödük ise, Şırnak’ın adeta açık maden alanına dönüştürüldüğünü belirterek şöyle konuştu: “Kömür ocakları, petrol aramaları ve karakol inşaatlarıyla ekolojik tahribat derinleşiyor. Besta yürüyüşü bu nedenle gerçekleştirildi. Ancak doğa talanı sadece Besta’da değil, Türkiye’nin her bölgesinde yaşanıyor. Onurlu bir barıştan söz edeceksek ekolojik yıkımın son bulması gerekiyor. Ekoloji barışın teminatıdır.”
Besta'ya yapılan yürüyüşe konuşanlar: Mücadele sürecek

Foto: MA

Asopress -
Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde, Şırnak’ta doğa talanına karşı “Eko kırıma geçit yok, doğa talanına karşı yürüyoruz” şiarıyla Besta bölgesinde yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşün ardından gece boyunca nöbet eylemi gerçekleştirildi.

Eyleme Türkiye’nin farklı kentlerinden ve Kürt illerinden ekoloji hareketleri katıldı. Amed, Mardin ve Urfa ekoloji dernekleri, Mezopotamya Ekoloji Hareketi ve Polen Ekoloji temsilcileri, “barışın toplumsallaşması ve ekolojik bir barış için ortak mücadele” çağrısı yaptı.

 “35 yıldır yasaklı bölgede halk direniş gösteriyor”

İstanbul’dan katılan Polen Ekoloji aktivisti Cemre Nayir, bölgede yıllardır süren orman kesimi ve petrol aramalarına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Burada doğanın nasıl tahrip edildiğini hep duyduk ama gelip görmek çok farklı. 35 yıldır yasaklı olan bir bölgede halk, doğa talanına karşı halaylarla direniş gösteriyor. Cûdî Dağı maden sahasına dönüştürülmüş. Petrol aramalarında Avrupa’da yasaklı olan kırma tekniği kullanılıyor. Bu yöntem yeraltı sularını zehirliyor. Rant politikaları nedeniyle Şırnak’ta artık ciddi su sorunları yaşanıyor. Bu yıl kentte 50 derece sıcaklık rekoru kırıldı. Ekoloji hareketleri olarak buradaki direnişi tanıyor ve dayanışmayı büyütmek istiyoruz.”

 “Ekolojik yıkım herkesi etkiliyor”

Dayanışmanın önemine değinen Nayir, “Cerattepe’den Şırnak’a kadar her yerde aynı sermaye doğayı yok ediyor. İstanbul’daki su krizi ile Besta’daki ağaç kıyımı birbirinden bağımsız değil. Tek bir gezegenimiz var ve birlikte mücadele etmek zorundayız” dedi.

 “Örgütlü mücadele ile kazanabiliriz”

Amed Ekoloji Derneği üyesi Gökhan Saran ise, “Şırnak’ta yıllardır süren orman kesimleri, insansızlaştırma politikasının bir parçası. Aynı durum Diyarbakır’ın Pasur ve Lice bölgelerinde de yaşanıyor. Örgütlü bir mücadeleyle bu talanı durdurabiliriz. Kasım ayında ekokırım yaşanan alanlarda fidan dikimleri gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

 “Barışın yolu doğadan geçiyor”

Mardin Ekoloji Derneği üyesi Felemez Önen, bölgede artan doğa tahribatına dikkat çekerek, “Şırnak’ta maden, petrol ve karakol projeleri adı altında doğa yok ediliyor. Bir baraj yapılınca sadece doğa değil, bir yaşam da yok oluyor. Türkiye’deki tüm ekoloji hareketleri yönünü Şırnak’a çevirmeli. Doğa özgür olmadan barıştan bahsetmek mümkün değil” dedi.

 “Herkesin sorunu”

Urfa Ekoloji Derneği’nden Serhat Altandağ da destek için geldiklerini belirterek, “Aydın’daki zeytinliklerden İzmir’deki ekoloji derneklerine kadar bugün Besta’da kesilen ağaçlar hepimizin sorunu. İnsansızlaştırma ve duyarsızlaştırmaya karşı omuz omuza mücadele edeceğiz” açıklamasını yaptı.

 “Ekoloji barışın teminatıdır”

Mezopotamya Ekoloji Hareketi Eşsözcüsü Erdoğan Ödük ise, Şırnak’ın adeta açık maden alanına dönüştürüldüğünü belirterek şöyle konuştu:

“Kömür ocakları, petrol aramaları ve karakol inşaatlarıyla ekolojik tahribat derinleşiyor. Besta yürüyüşü bu nedenle gerçekleştirildi. Ancak doğa talanı sadece Besta’da değil, Türkiye’nin her bölgesinde yaşanıyor. Onurlu bir barıştan söz edeceksek ekolojik yıkımın son bulması gerekiyor. Ekoloji barışın teminatıdır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve asopress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.