Demokratik Özerkliğin Kapısını Aralamak - Ekrem Ergül yazdı
Demokratik Özerkliğin Kapısını Aralamak - Ekrem Ergül yazdı
"Gülistan Sönük'ün Batman Belediyesi Eş Başkan adayı olarak seçilmesi Batman halkının kayyum politikalarına açık bir cevabı olarak okunabilir."
Demokratik Özerkliğin Kapısını Aralamak: DEM Parti ve Önseçimler- Ekrem ERGÜL
Kürt siyasal hareketinin ana omurgasın oluşturduğu HDP, kapatılma tehdidine karşı Yeşil Sol Parti listelerinden girdiği 14 Mayıs seçimlerinde ciddi bir oy kaybı yaşadı. Yeşil Sol Parti, oy oranlarında yaşanan düşüşten sonra ciddi bir eleştiri yağmuruna tutuldu. Bu eleştirilerin ana odağında partinin aday listelerinde yerelin ve tabanın iradesinin göz ardı edilmesi vardı. Bunun yanında hem milletvekili hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde içinde yer alınan ittifak ve bu ittifakın hukukundan tutun da çalışmalarda kullanılan sloganlara kadar birçok konuda ciddi bir eleştiri ile karşı karşıya kalan Yeşil Sol Parti yerel seçimler öncesinde partinin ismi, Eş Genel Başkanlar ve aday seçme politikasında değişikliklere gitti. Yeni ismiyle DEM Parti, yeni eş genel başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları başkanlığında daha önceki belediye seçimlerinde sadece belediye başkanlığı için kısmi olarak gerçekleştirilen ön seçimlerin muhtevasını genişleterek belediye eş başkanları, belediye meclis üyeleri ile il genel meclisi üyelerini ön seçimle belirleme kararı aldı. Yaklaşık 100 bin delegenin katıldığı ve %50+1 kotasının uygulanmasından dolayı adayların büyük çoğunluğunun ikinci turda belirlendiği önseçimler ocak ve şubat aylarında gerçekleştirildi.
Ön seçimlerin sonuçları bize delegenin tercihlerinin kodlarına dair ipuçları vermekte. Önceki dönemde Bekirhan Belediyesinin imza yetkisini elinde bulunduran Eş Başkanın HDP'den istifa edip AKP'ye geçmesi üzerine istifa eden Eş Başkan Gülistan Sönük'ün Batman Belediyesi Eş Başkan adayı olarak seçilmesi Batman halkının kayyum politikalarına açık bir cevabı olarak okunabilir. Yine Kurtalan'da gerçekleştirilen önseçimlerde favori olarak gösterilen Siirt merkez kökenli aday adayının yerine pek de şans tanınmayan Kurtalanlı adayın seçilmesi yerelin tercihinin yönüne dair ipuçları vermekte. Bunun yanında Van'da önseçimden zaferle çıkan Abdullah Zeydan'ın seçilmesi, Edirne Cezaevinde rehin olarak tutulan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la uzun bir süre hücre arkadaşı olmasından ayrı okunamaz. Bu sonuç Selahattin Demirtaş'a bir selam olarak düşünülmelidir. Bütün bunların yanında belki de en çarpıcı sonuç Mardin'den geldi. DEM Parti'nin kayyum atanmasıyla görevden el çektirilen eş başkanların bu seçimlerde aday adayı olamayacağı kararını tekrar gözden geçirip geri çekmesine vesile olan Ahmet Türk'ün ilk turda %50+1 çoğunluğu alamaması üzerine önseçimin ikinci tura kalmasının ardından dosyasını geri çekmesi, sonrasında ikinci turunun iptal edilip Türk'ün aday olarak gösterilmesi önümüze kaçınılmaz olarak şu soruyu getirdi. İlkeler vazgeçilebilir prensipler midir ya da kimler için ilkelerden vazgeçilir?
14 Mayıs seçimlerinde yaşanan hayal kırıklığından sonra gelişen eleştirilere cevap olarak tercih edilen adayların önseçimle belirleme politikası Kürt siyasal hareketin hem Kürt sorunun çözümü hem de Türkiye’nin demokratikleşmesi için kurucu bir paradigma olarak savunduğu’ demokratik özerklik’ ilkesinin pratiğini hayata geçirme olanağının kapısını da araladı.
‘ Demokratik konfederalizm’ adı altında ilk olarak 2005 Newrozu’yla birlikte kamuoyunda dolaşıma giren ve Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) 2010 yılında gerçekleştirdiği 4. Olağan genel kurulunda temel gündem maddesi olarak tartıştığı demokratik özerklik paradigması “birbirinden farklı topluluk veya kültürlerin kendi haklarındaki kararlara kendilerinin karar vermeleri, kendilerini kendilerinin yönetmesi ve bundan sorumlu olmalarıdır" şeklinde tarif edilmişti.
Bu tarifin anlamına denk düşen bir pratik olarak seçim " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">ön seçim kararı ve bu kararın sonrasında gerçekleştirilen deneyimin sonuçları uzun bir süre tartışılacağının emareleri şimdiden kendisini görünür kılmaya başladı. Her şeyden önce Türkiye tarihinde ilk defa sayısı yüz bini bulan parti çalışanı, üyeleri, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, gençlik örgütleri, odalar, tutuklu ve yakınlarını kaybedenlerin ailelerinden oluşan delegelerin katıldığı bir önseçime tanık olduk. Sandıkların kurulmasından önce aday adaylarının oy verecek delegeler arasında yaptıkları seçim çalışmaları, bazı merkezlerde önseçimlerin teknik aksaklıklar gerekçe gösterilerek ertelenmesi, sonuçlarına yapılan itirazlar ile seçilen adayların yerel seçimlerde kazanmaları sonrasında gösterecekleri performans olumlu-olumsuz tartışmaları diri tutmasını kaçınılmaz kılıyor.
Önseçimlerin yapıldığı merkezlerde eş başkan, belediye ve il genel meclisi aday adaylarının delegelerden oy desteği almak için yaptıkları çalışmalar sayesinde DEM Parti mart ayı sonunda yapılacak seçimin provasını gerçekleştirmiş oldu. Bu durum yerel seçimlerin arifesinde Kürt illerinde DEM Parti için psikolojik üstünlük imkanını ortaya çıkarttı.
Demokratik özerklik sadece bir yerel yönetim pratiği değil idari, siyasi, ekonomik ile toplumsal-kişisel özgürlük alanların demokratik inşasına da karşılık gelen kurucu bir paradigma. Doğrudan demokrasi, komün ve meclislere dayalı güçlü taban örgütlenmesi, devlete karşı toplumun savunulması, dayanışmacı ekonomik yapılar, ekoloji, cinsiyet özgürlüğü gibi pek çok konu, Kürt siyasal hareketinin bir ‘demokratikleşme modeli’ olarak gündeme getirdiği demokratik özerkliğin toplumsal özgürleşmeye dönük boyutları oluşturmakta.
DEM Parti'nin tüzüğünde de yer bulan " demokratik özerklik" ilkesinin inşa alanı olarak yerel yönetimler ön plana çıkmakta. Her ne kadar Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na bağlı bir kurum olan belediyeler üzerinden Demokratik özerkliğin inşasının iktidar tarafından rıza gösterilecek bir durum olmadığı ortada olsa da kısmi olarak gerçekleştirilmesi mümkündür.
Kavramsal çerçevesi ve içeriği yukarıda belirtildiği üzere bu kadar geniş ve Türkiye şartları için hayli iddialı olan demokratik özerkliğin inşasına açılan kapıdan giren öncü kadroların (Eş Genel Başkanlar, Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri) çabası, pratiği ve performansı şimdiden merak konusu.
Belediye başkanlıklarında eş başkanlık sistemini kırmızı çizgi olarak kabul eden DEM Partinin kadın kotası ilkesi ve önseçimlerde ortaya koyduğu kadın adaylar pratiği başka bir yazının konusu….
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.