‘Büyük yer değiştirme teorisi’ nedir?
‘Büyük yer değiştirme teorisi’ nedir?
Kökenleri 19. yüzyılın başlarına kadar uzanan "büyük yer değiştirme teorisi", Yahudilerin ve bazı Avrupalı elitlerin, beyaz Amerikalıları ve Avrupalıları, başta Asyalılar ve Afrikalılar olmak üzere Avrupa kökenli olmayan insanlarla değiştirmek için komplo kurduklarını iddia etmektedir.
Fotoğraf: Pixabay
Asopress - 1892'de İngiliz-Avustralyalı yazar ve politikacı Charles Pearson, beyazların "uyandıklarında kendilerini aşağılanmış, itilip kakılmış ve hatta belki de bir kenara itilmiş olarak bulacakları" uyarısında bulundu. O dönemde Avrupa'ya yönelik yoğun göçmen akını bu korkuların bazılarını besledi ve "beyazların yok olma kaygısı" ile sonuçlandı. Bu durum ABD'de 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında göçü hedef alan politikalara yol açmıştır.
Zaman içinde beyazların korkularını körükleyen bir dizi yanlış fikir bu komplonun ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Fransa'da antisemitik bir hareketin lideri olan gazeteci Édouard Drumont, 19. yüzyılın sonlarında Yahudilerin Fransız kültürünü nasıl yok edeceğini kurgulayan makaleler yazmıştır. 1909 yılında İtalyan şair ve Benito Mussolini'nin destekçisi Filippo Tommaso Marinetti, savaş ve faşizmin dünya için tek çare olduğunu savundu. Faşizm, o zaman da şimdi de beyazların egemenliğini sağlamak için çalıştı.
Bunu, " yetersiz " olduğu düşünülen Siyahların, akıl hastalarının ve diğer marjinal grupların zorla kısırlaştırılmasını destekleyen ırkçı bir teori olan öjeni hareketi izledi.
Birleşik Devletler hükümetinin devrilmesine ilişkin kurgusal bir fütüristik anlatım olan 1978 tarihli "( The Turner Diaries) Turner Günlükleri" adlı kitap da beyaz milliyetçi fikirlere destek verdi.
Bunlar bir araya geldiğinde, çok çeşitli beyaz üstünlükçü, yabancı düşmanı ve göçmen karşıtı komplo teorilerini kendine çeken küresel bir hareket ortaya çıktı. Bu teoriler ilk olarak Fransız Renaud Camus'nün 2010 tarihli "Büyük Yer Değiştirme" adlı kitabında detaylandırılmıştır.
Camus, etnik Fransızların ve beyaz Avrupalıların fiziksel, kültürel ve siyasi olarak beyaz olmayanlar tarafından değiştirilmekte olduğunu savunmuştur. Liberal göç politikalarının ve beyaz doğum oranlarındaki dramatik düşüşün Avrupa medeniyetini ve geleneklerini tehdit ettiğine inanıyordu.
BU KOMPLO TEORİSİ NEDEN ÖNEMLİ?
Bu yanlış fikirler, ABD ve Avrupa'nın bazı bölgelerinde terör saldırılarına, devlet şiddetine ve propaganda kampanyalarına katkıda bulunan beyaz ırkın üstünlüğünü savunan görüşlerin yayılmasına neden oldu.
11 Ağustos 2017'de Virginia eyaletinin Charlottesville kentinde düzenlenen "Sağı Birleştir" mitinginde beyaz milliyetçiler "Yerimizi alamayacaksınız" ve "Yahudiler yerimizi alamayacak" sloganları attı. 2019 baharında Belçikalı siyasetçi Dries Van Langenhove sosyal medyada defalarca ""Yerimizden ediliyoruz"" paylaşımında bulundu.
Son yıllarda, beyaz olmayan göçmenler yabancı düşmanlığının hedefi haline geldi. Özellikle Meksika'dan gelen göçmenler, Amerikan şehirlerine suç faaliyetleri getirmekle suçlanıyor. Göçmenler ayrıca ABD'ye uyuşturucu kaçakçılığı yapmakla da suçlanmaktadır. Gerçek şu ki, göçmenler ABD'de doğanlara kıyasla çok daha az suç işlemektedir.
TEORİNİN ETKİSİ VE NEFRETİN YAYILMASI
Yirmi yıldan kısa bir süre içinde teori, Fransız nüfusunun %60'ının bazı yönlerine inandığı önemli bir fikir haline geldi. Anket sonuçlarına göre, bu kişiler yerlerinin değiştirilebileceği konusunda endişeli ya da en azından kaygılı. İngiltere ve ABD'de ankete katılanların yaklaşık üçte biri beyazların yerini sistematik olarak beyaz olmayan göçmenlerin aldığına inanıyor. ABD'de bazıları bunun sonucunda Amerika'nın kültürünü ve kimliğini kaybedebileceğinden korkuyor.
Komplo teorilerinin farkında olmak ve nefrete karşı durmak, toplumların aşırı yabancı düşmanlığı, ırkçı söylemler, beyaz üstünlüğünün yükselişi ve masum insanların mağduriyetiyle başa çıkmasına yardımcı olabilir.
Asopress / phys
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.