Leopar sazanı ölümle pençeleşiyor

Fotoğraf: Metin Yoksu

Asopress - Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından kırmızı listeye alınan ve dünyanın en çok aranan 10 balık türü arasında ikinci sırada yer alan leopar sazanı, yaşam mücadelesi veriyor.

Dicle Nehri'nde artan kirlilik ve yoğun yapılaşma nedeniyle doğal yaşam alanları yok olan leopar sazanı için hâlihazırda etkin bir koruma faaliyeti bulunmuyor. Türkiye’de avlanması yasak olan balığın yaşam alanları, inşa edilen barajlarla büyük ölçüde ortadan kalkıyor.

Barajlar ve yumurtlama alanlarındaki tahribatlar, leopar sazanını yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. 2011 yılında son kaydı alınan balığın, uzun yıllar boyunca görülmemesi neslinin tükenmiş olabileceği yönünde endişelere yol açmıştı.

Dünya genelinde tatlı su habitatlarını korumak ve en çok tehdit altındaki tatlı su türlerini yaşatmak için çalışmalar yürüten SOAL adlı küresel örgüt, leopar sazanını yeniden gündeme taşıdı.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden bir grup akademisyen de ekip kurarak balığı arama çalışmalarına başladı. Yaklaşık iki yıllık araştırmanın ardından, Doç. Dr. Cüneyt Kaya ve Dr. Münevver Oral öncülüğünde, Cizreli balıkçı Mehmet Ülkü ile yapılan saha çalışmalarında balık bulundu.

Gabar Dağı eteklerinde keşfedilen leopar sazanı, su altında fotoğraflandı. Bulgu, dünya çapında büyük yankı uyandırırken, Oscar ödüllü oyuncu Leonardo DiCaprio da keşfin tanıtılmasına katkı sağladı.

Tüm bu gelişmelere rağmen balığın yaşam alanının korunması için henüz somut bir önlem alınmadı. Balığın son yaşam alanı olan Cizre’de yeni bir baraj inşa edilmesi planlanıyor.

İç sularda yaşayan balıkların yaklaşık yüzde 25’i nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. İklim krizinin etkileri ve baraj yapıları, balık türlerini yok olma riskiyle karşı karşıya bırakıyor; leopar sazanı da bu türlerden biri.

Öte yandan Dicle Nehri’nde son yıllarda Siirt, Batman ve Diyarbakır’daki balık ölümlerinin artması dikkat çekiyor. Yetkililer, ölümlerin barajlardaki oksijen yetersizliğine bağlanmasına rağmen hâlen yeterli koruyucu önlem almıyor.

Haber Merkezi